Aşağıdaki öneriler çocuğunuzun benlik değerini ve kendine güvenini destekleyeceği için, onun sosyal hayatta karşılaştığı güçlüklerle baş etme becerisini geliştirecektir.
Çocukları anne-babaların aynaları olarak görebiliriz. Endişeyle ve abartılmış bir koruma güdüsüyle büyütülen çocukların zorluklarla baş etme kapasiteleri de düşük olacaktır. Çocuğunuzu, endişelerle, kararsızlıklarla değil, sevgi ve güven duygusu içinde yetiştirmeye çalışın. Kaygısı az olan anne-baba kendiliğinden hoşgörülü ve tutarlı tutumlara sahip olacaktır. Çocuklarınızın popüler ve başarılı olmasını dozunda teşvik etmek olumlu sonuçlar doğurur. Ancak bu yöndeki hevesinizi ve beklentinizi fazlaca yansıtmaktan kaçınmanız önerilir.Çocuklarınızın yaşına ve düzeyine uygun performans bekleyiniz. Özellikle akranlarıyla karşılaştırmak ve düzeyinin üstünde bir performansa zorlamak çocukta kaygı yaratır.
Ailelerin çocuklarına daha fazla zaman ayırması, çocuklarının yakınmalarına karşı daha dikkatli ve ilgili olmaları, hem ilişkiniz hem de çocuğunuzun sorun çözme becerileri açısından iyi netice verecektir.Yapılan araştırmalar özellikle ilk beş yaşta olmak üzere, çocukların gelişimi üzerinde anne ve babaların duygusal açıdan vakit ayırmalarının çok önemli olduğunu göstermektedir. Özellikle bu yıllarda çocukların merkezi sinir sistemi gelişimine çok önemli katkıları olduğu belirtilmiştir. Çocuğunuzla geçirdiğiniz vakit onun özgüven gelişimi açısından çok önemli olmaktadır. Çünkü ona ayırdığınız vakit, ona değer verdiğinizi göstermektedir. Bilinç altına ‘ben sana değer veriyorum, çünkü vakit ayırıyorum’ mesajı vermektesiniz. Varlığı ile yokluğu hesaba katılmamak ve o evde sanki yokmuş gibi davranmak çocuğun güvenini dolaylı olarak negatif etkilemektedir. Aynı zamanda çocuğa gerekli vaktin ayrılmaması ve buna eşlik eden kusurlu ebeveynlik tarzı çocuğunuzun kişilik gelişimini aksatmakta, eğitim öğretim hayatına devam ettiği yıllarda ise davranış bozuklukları olarak karşınıza çıkmaktadır.
Çocuk anne ve babası tarafından iyi tanınmalı, güçlü ve güçsüz yönleri objektif bir şekilde değerlendirilmelidir. Çocuklar bir sorun dile getirdiklerinde, anne ve babanın yapması gereken ilk şey dikkatle dinlemektir. Hemen öğüt vermek, konuyu değiştirmek, önemsememek ya da ‘boş ver’ gibi bir tutum izlemek çözüme yardımcı olmayacağı gibi, çocuğunuza kendini kötü hissettirebilir. İyi bir dinleyici olmak, çocuğunuzun size anlattıklarını farklı kelimelerle düzenleyerek ona tekrar etmek iyi bir yöntemdir. Empatik bir yaklaşım sağlayabilmek için, çocuğunuzun sorunla ilgili düşüncelerini ve duygularını ayrı ayrı ele alarak konuşmanız önerilir.
Çözüm önerilerinizi çocuğunuza hemen sunmak yerine ona sorun. Çocuklar kendi buldukları çözümleri daha çabuk benimser ve uygularlar. En iyi yaklaşım, çocuklarınıza yönlendirilmiş bir keşif sağlayacak bir alan yaratmak olacaktır. Çocukların davranışları bencilce olabilir. Çoğunlukla sonuçlarını düşünmeden hareket ederler ve davranışlarının engellenmesini istemezler. Genellikle de onu yönlendirmeye çalışan yetişkin ile çatışırlar. İşte tam da bu noktada kriz başlamaktadır. Kriz anında, çocuk bağırıp vurabilir ya da kendini yerden yere atabilir. Çocuğun öfkeli tutumlarına aynı şekilde karşılık vermek (bağırmak, vurmak vb.) onun öfkesini tetikleyip arttırmaktan başka bir işe yaramayacaktır. Soğukkanlı kalmak, sakince krizin geçmesini beklemek ilk adım olmalıdır. Sonrasında, çocukla konuşarak durumu değerlendirmek, duygularını ve isteklerini ifade etmesine izin vermek gerekmektedir.
Model olmak en iyi çözümlerden biridir. Gündelik hayatınızın her anında sizin kendi öfkenizi kontrol etme tarzınız çocuğunuza iyi bir model olacaktır. Bu yüzden öfkeyle başa çıkma tarzınızla çocuğunuza model olun.